ŞİMDİLİK BÖYLE
Gönlümüzü, aklımızı hallaç pamuğu gibi sağa sola savuran
çirkinliklerden sonra, biz o daracık lüzumsuz zamanlarda öfkeyle birlikte
istemsiz konuşuyoruz bazen. Yutamayacağımız lokmaları ağzımıza koyuyoruz. Sonra
gerçeği anlayınca, yutamayacağımızı anlayınca, gururumuzla savaşıyoruz.
Gururumuzla savaşırken, bir yandan da çöküyor gırtlağımıza kolumuzu kanadımızı
kırık bırakıp giden çirkinlikler. Zincire vurup uyuttuğumuz hasret köpeklerini
uyandıran, kan akışını saçma sapan bir hale sokan, elimizi ayağımıza
dolaştıran, beynimizle gönlümüz arasında kurulu mantık köprüsünü zorlanmadan
yıkan, Allah'ın özenle yarattığı kuluna sadece anlamsız gözlerle bakar hale
geliyoruz. Cesaretimiz, başkaları yüzünden kırılan cesaretimiz, yüzünden ona
sadece rüyalarımızda yer veriyoruz. Kaybetmek bizler için artık çok büyük bir
eylem, yıkım boyutunda. O yüzden şimdilik hayallerdesin, gönlümün
uzanamayacağı, zihnimin tahmin edemeyeceği kadar uzaklardasın. Belki de
yakınsın ama... Ne eski gücüm, ne cesaretim, ne de kendime çizdiğim sınırın
dışına çıkabilecek gururum var. Uzaktan sevmek bir kördüğüm, uykumu düğümleyip
beni düşlere iten ipin bir ucu sende bir ucu da bende. "Çöz hadi körfezi
güzelleştiren". Umarım bunu evren sana iletir. Zaman her şeyin ilacı evet
biliyorum ama arsızlaşan hasret köpekleri zorluyor beni.
oturduğum hEr yErdE,
baktığım hEr köşEdE
gözlErim gözlErini,
kulaklarım sEsini
zihnim yarattığı sEnli bEnli sahnElEri arar.
zihnim yarattığı sEnli bEnli sahnElEri arar.
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumunuzu yazın gönderin, hakaret içermediği takdirde en kısa sürede yayınlayacağız. Anlayışınız için teşekkürler :)