5 Nisan 2015 Pazar

DAHA ZOR OLMADAN

        Bu aralar kafamın içinde savaşlar çıkıyor. Her yer karman çorman. Düşündükçe çözülemeyecek bir tane daha kördüğüm  buluyorum. Düşündükçe kaçırdığım ihtimallere bir tane daha ekliyorum. Düşündükçe... Kızıyorum kendime bazen. Ardı arkası kesilmeyen soruları kendime kendime sorup "ya bu olsaydı" şablonuna oturttuğum cümlelerle cevap veriyorum. En azından öyle sanıyorum. Şarkıda diyor ya "içimdeki ateşle bodrumun sularına sarılıp sarılıp ağladım", tabii ki benim ateşim de sönmedi ne yaptıysam. Dalgalar alıp götürmedi beni uzaklara. Beni götürmedi uzaklara ama, bari içimdeki yığından biraz yüklenip gitseydi.

        Sabrım, dertlerim kadar çok olsaydı keşke. O zaman içimdeki ben ile olan sohbetlerimiz, hesaplaşmalarımız daha kısa sürerdi. Şimdiki hesaplaşmalarımız hep yarım, hep yarına ertelenmiş. Resmen kaçıyorum, o da kovalıyor. Bir gün yakalayacak beni ve bedelini ağır ödetecek. Ağzımı açamadan zihnime yerleştirecek bin bir türlü ihtimal tohumlarını. Kurtuluş : cesaretini topla ve acele etmeden olayları isteğin doğrultusunda rahat bırak. Ahlar, vahlar, ihtimaller, yanlışlar artmadan...Daha zor ya da geç olmadan...

Yanlışın neresinden dönersek dönelim yine de kardayız.

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumunuzu yazın gönderin, hakaret içermediği takdirde en kısa sürede yayınlayacağız. Anlayışınız için teşekkürler :)