BALÇOVA MI, KARŞIYAKA MI
Hayır ondan bahsetmiyorum dedim.
Gözüm Karşıyaka'ya takılıp kaldı ve körfez havası yumuşattı
gönlümü, açtı önünü gözümün pınarlarının. Evet ondan bahsetmiyordum. İnsan
mutlu anında nasıl hayal kırıklıklarından bahsetsin ki? "Ağlıyor musun?"
dese "evet" diye cevap verirdim. Sebep mi? Biraz hayal kırıklıklarım kaçtı gözüme. Neyse
ki yanaklarımı silecek, yüzümü güldürecek hayat pınarım, kabus gibi körfez
gecelerinde nefes aldıracak imbatım var. Onlar da olmasa tırnaklarımla kazıya
kazıya bir yerlere varmaya çalıştığım hayatta ilerleyemezdim. Gönlümün yağmur
ormanlarında boğulup kalırdım. Ummazdım akıp giden bir pınarın beni özgürlüğüme
kavuşturacağını, başımdan aşağıya dökülüp beynime istiflediğim hatıraları
arındıracağını. Ama hayat sürprizlerle doluymuş. Düşüren biri olduğu gibi
kaldıran biri de mutlaka oluyormuş. Ya da eskilerin deyişiyle her inişin bir
çıkışı var. Bu sefer ki çıkıştan düşmeyelim olur mu?
Kafamdan bunlar geçtikten sonra kendimce anlamlı bir şeyler
söyledim:
- Balçova'yı mı seçerdin, yoksa Karşıyaka'yı mı?
Nasıl olsa bana fark etmeyecek böyle oturdukça.
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumunuzu yazın gönderin, hakaret içermediği takdirde en kısa sürede yayınlayacağız. Anlayışınız için teşekkürler :)