25 Eylül 2014 Perşembe

GÜÇ, YOL'İNSAN

  Kim güçlüdür bu dünyada? Güçlülüğün ölçüsü mü varmış, Martin Luther’in kilise duvarına astığı bildiri gibi bir şey mi var, herhangi bir zamanda yazılmış, herkes tarafından kabul edilmiş? Büyük balık mı küçük balıktan güçlüymüş, karıncayiyen mi karıncadan güçlüymüş; kalem kılıca göre mi güçlüymüş, kalabalıklar mı yalnıza göre güçlüymüş? Bu işin dengesi ne, nasıl bir şey bu güçlülük? Dünyadaki herkesin yaşadığını yaşamadan, evet ben gayet güçlüyüm diyemezsin. O zaman bu kıyas gücünü nereden alıyorsun? Hangi insan hangi insandan güçlüdür bilinir mi Allah aşkına?
  İleride roman yazarsam adı ‘yollar’ olacak. Mutlaka yollar olacak ki yolun gücünü göstermeliyim. Yollar hiçbir şeye benzemez. Üstünden milyonlarca araba geçer, altından türlü hayvan geçer; üstünden uçaklar, kuşlar geçer. Ama hepsi geçip gider. Yol yine kendisine kalır. Bir kaç park eden araba, bir kaç karınca yuvasından başka bir şeyi yoktur yolun. Ki o arabalar bile durmuyor artık, ya gidiyorlar ya da hurdaya çıkıyor. Yağmur yağar, güneş batar, misket oynayan çocuklar ezan okununca evlerine döner. Her neyse işte diyeceğim o ki, güzel bir yol emin ol güçlüdür. Felaketlere boyun eğmez. İnsanlar üstünden gelir geçer; gelmezler gelir, gitmezler gider. Yolun sesini kim duyar? Bu kadar şeyi başka ne çeker? Belki de ailesi ölen insan, öyle derler annen baban ölmeden büyümezsin diye. Allah sağlıklı, uzun ömür versin herkese. Sadede geleyim. Bütün bu çektiğine rağmen çukurlarına laf etmek, darlığına bahane bulmak, olmaz değil mi?
 Yanağındaki çukura baktığım gibi sen de yoldaki çukurlara bas; ne yola bir şey olur ne de bileğin burkulur. Sevinince üstünde zıp zıp zıpla, sinirlenince titret yolu, üzülürsen gözlerin buğulansın. Otur kaldırımına ağla, korktuğun zaman yol boyunca koş. O yolda yağmura yakalan hasta ol; yaşa yahu yaşa işte. Gel yolun ortasına doyasıya yaşa işte..
 

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumunuzu yazın gönderin, hakaret içermediği takdirde en kısa sürede yayınlayacağız. Anlayışınız için teşekkürler :)