7 Eylül 2014 Pazar

İÇSEL SAVAŞ

Eylülün kahverengi kokusu
Gözlerinden de koyuydu.
Önü arkası yoktu sessizliğin ;
Aldırmıyordu iç sesim,
Kulaklarım tek senle uğultuluydu...
Taze bir tutkuydu içimden gelen
Hazan mevsiminin tüm hüznüne rağmen
Dilediğimce yeniden doğabilirdim
Sonbaharı renklere boğabilirdim.
Akrebi olurdum yelkovanının,
İzini ağırca sürebilirdim.
Umursamazıydım bazen de zamanın,
Bugüne odaklıydı, senli saatlerim...
Bunları söylerken kendime az önce,
Koşsam da kağıda içimden gelince,
Yalanlıyordu zihnim, susuyordu ellerim.
Bu yüzden tutuk bazen,sana dair kalemim,
Yere düşen yaprak gibi, sararsa da iyice,
Kurumuşluğu geçecekti yine bahar gelince
Bu yüzden bu kez zihnimi geçti iç sesim
Kalbimse özgürdü ,sayfalarca yazabilirdim...



1 yorum:

"Akrebi olurdum yelkovanının,
İzini ağırca sürebilirdim."
Kolay mi akrep olmak oyle, 65 dakika beklemek yelkovanini sabirla; hele ki o her dakika baska bir rakamda gonul eglendirirken?

Yorum Gönder

Yorumunuzu yazın gönderin, hakaret içermediği takdirde en kısa sürede yayınlayacağız. Anlayışınız için teşekkürler :)