Islaktı. Henüz oturmuştu mavi sandalyesine. Aynalı camın
arkasında olmak rahattı. Gözyaşları kendisine kalıyordu. Düşüncelerini gemlerken
elindeki peçeteyi fark etti. Neden kırmızı puantiye? Bayağıdır tutuyordu
peçeteyi. En son posterdeki kadının memelerine bakarken hatırlamıştı elinde
olduğunu. 7. Cadde de olmalıydı. Arka sokakta yediği yumruğun imzasını kapatmak
için almıştı. Uçkurunun peşinde koşarken takılmıştı o serseriye. Gülüşüne inanmıştı.
Bana gidelim rahatça eğleniriz deyince atlamıştı yakışıklısının kollarına. Köşeyi
döner dönmez neye uğradığını anlayamadan yemişti yumruğu. “O kadar kadın varken
hemcins nedir? Sizin gibileri öldürmeli!” En iticisi de buydu. Tek tip düşünce,
kırılmaz mantık.
Camı araladı. Aynı adam
aşağıdaydı. Eli yine sıkılı bu sefer karşında 16sında kız çocuğu. Bağrışlar çok
net “Başlığını aldım, o adamla evleneceksin!” Derin nefes aldı tam
seslenecekken aklına geldi ve geri yaslandı. Özgürlük çok başkaydı bu semtte.
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumunuzu yazın gönderin, hakaret içermediği takdirde en kısa sürede yayınlayacağız. Anlayışınız için teşekkürler :)