20 Ocak 2015 Salı

YALNIZLAR BANKINDAN SELAMLAR

Rakı içmenin bir adabı vardır. Bir kiminle içtiğini bileceksin, bir de kime.

Oturdum soğuk bankımın sol köşesine, yüreğimin yükünü dengelesin diye. Ya da gönül mezarlığında yatan yaşayan ölülerin ruhları için yer ayırdım. E kiminle içiyorsun dersen yaramla karşılıklı sek atıyoruz. Hayatta gerçek olduğuna inandığım yegane varlığımla. Sağ ayağım bile sol kardeşine güvenmezken , acaba ardımda mı, önümde mi, benimle mi diye merak ederken, beni ağır aksak yürütürken ben nasıl sorabilirim kadehimi tokuşturacağım kimim var diye? Bana eşlik edecek bir iki müziğe bile gerek yok , ses tellerim ince ince ağlamaklı sızlarken. Gözlerim takıldı bir ara uzaklara. İstanbul panoraması bir başka güzelmiş dolu gözlerle. Işıklar göz alıyor senin gibi. Anason yar gibi kokuyor. İstanbul'un taşı toprağı altın diyenlere inadım ve gözlerimdeki suskun haykırışım, taşı toprağı aşk. Yumuşak ve narin okşuyor ellerin gibi, sırtımı sıvazlayan rüzgar. Üşütüyor inan ama söndürmüyor da yanan içimi. Ayağım karıncalanıyor, köprüsü sallanıyor zihnimde, gönlümün kalabalık odaları ıssızlaşıyor. Bana düşense son yudumu alıp, ceketimin ensesini yukarıya kaldırıp evime doğru yalpalayarak yürümek. Size iyi geceler ya da iyi günler.

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumunuzu yazın gönderin, hakaret içermediği takdirde en kısa sürede yayınlayacağız. Anlayışınız için teşekkürler :)