YALNIZLAR BANKINDAN SELAMLAR
Rakı içmenin bir adabı vardır. Bir kiminle içtiğini
bileceksin, bir de kime.
Oturdum soğuk bankımın sol köşesine, yüreğimin yükünü
dengelesin diye. Ya da gönül mezarlığında yatan yaşayan ölülerin ruhları için
yer ayırdım. E kiminle içiyorsun dersen yaramla karşılıklı sek atıyoruz. Hayatta
gerçek olduğuna inandığım yegane varlığımla. Sağ ayağım bile sol kardeşine
güvenmezken , acaba ardımda mı, önümde mi, benimle mi diye merak ederken, beni
ağır aksak yürütürken ben nasıl sorabilirim kadehimi tokuşturacağım kimim var
diye? Bana eşlik edecek bir iki müziğe bile gerek yok , ses tellerim ince ince
ağlamaklı sızlarken. Gözlerim takıldı bir ara uzaklara. İstanbul panoraması bir
başka güzelmiş dolu gözlerle. Işıklar göz alıyor senin gibi. Anason yar gibi
kokuyor. İstanbul'un taşı toprağı altın diyenlere inadım ve gözlerimdeki suskun
haykırışım, taşı toprağı aşk. Yumuşak ve narin okşuyor ellerin gibi, sırtımı
sıvazlayan rüzgar. Üşütüyor inan ama söndürmüyor da yanan içimi. Ayağım
karıncalanıyor, köprüsü sallanıyor zihnimde, gönlümün kalabalık odaları
ıssızlaşıyor. Bana düşense son yudumu alıp, ceketimin ensesini yukarıya
kaldırıp evime doğru yalpalayarak yürümek. Size iyi geceler ya da iyi günler.
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumunuzu yazın gönderin, hakaret içermediği takdirde en kısa sürede yayınlayacağız. Anlayışınız için teşekkürler :)