İKTİDAR NAMLUNUN UCUNDA BÜYÜR
Mao
Zedong
İKTİDARA GİDEN KANLI YOL
Gazetelerle
kaplanmış camlardan içeri sızan bir gün ışığı düşünün.Tek göz bir odada daha
önce koskoca bir Çarlığı yönetmiş siz,karınız ve çocuklarınız oturuyor.Hepsi
korku içinde ve onlara güvence verebilecek tek kişi sizsiniz.Siz tam içinizden
bunların nasıl başınıza geldiğini düşünürken içeri birkaç adam giriyor,kan ve
intikam isteyen gözlerle size bakarak silahlarını doğrultuyorlar üstünüze
doğru.Siz daha ne olduğunu anlayamadan karınızı ve çocuklarınızı kurşuna diziyorlar
ve sonra tek bir el silah sesi.Ve karanlık...
Kimden mi
bahsediyorum? Tabiki son Rus Çarı II.Nicola ve ailesinden.Komünizm taraftarı
bir grup işçi tarafından katledilen bir çardan bahsediyorum.İnsani açıdan
bakıldığında bir katliam evet.Ama hiç bir devlete de bir şeyler feda edilmeden
sahip olunamaz.Bolşevik İhtilali’nin öncüsü Leninde bunun farkındaydı.”Adalet
istiyoruz!” sloganlarıyla bu yola çıktığında elini kana bulaması gerektiğini
biliyordu.Ve nitekim kurduğu devlet 74 yıllık bir ömür sürdü.Kim bunu göz
önünde bulundurarak yaptığının tamamen yanlış olduğunu söyleyebilir ?
Otorite
kurma yolunda bazı ahlaki değerlerin feda edilmesi gerektiğini bilen daha bir
çok lider var ama ben burada birkaçından bahsedeceğim. Bu bahsedeceğim liderler
bu “liderlik” sıfatını kazanabilmek için silah kullanmaktan çekinmemiş, hatta
silahın onlara verdiği gücün ayrımında olarak hareket etmiş insanlar. Siz bunu
ister katil olarak söze dökün ister diktatör...
İnsanların bir
şeyleri yönetim altına alma, bir kitleye sahip olma ihtiyacı doğduğundan beri birileri
ölüyor.Bazen olaya böyle bakıldığında keşke devlet kavramı Agustinus’un
düşündüğü gibi devletlerinoluşumu iblisin hareketlerine göre belli olabilse keşke
diye düşünmeden duramıyoruz.Ama maalesef nükleer silahı olanın söz sahibi
olduğu bir dünyada yaşıyoruz.
Son elli
yıldan bu yana Ortadoğu Bölgesi jeopolitik açıdan tüm dünyanın gözünü diktiği
bir bölge olma özelliğini korumaktadır.Nisan 2003’te yaşanan Amerika Birleşik
Devletleri’nin Irak’a müdahalesi de bunun en son örneğidir.Sonuçta burda söz
konusu olan dünya petrol arzının %20si.Dünya’nın süper güç konumunda olmanın
verdiği avantajı kullanarak Ortadoğu’da mandater bir sistem kurmaya çalışan
Amerika’nın da Irak halkına pek iyi davrandığı söylenemez.Yine bir iktidar
amacı.Yine ölen insanlar.Senaryo hep aynı.Sadece oyuncular,zaman ve mekan
değişiyor farkındasınız değil mi?
Bunlar olurken halk ne yapıyor?Ne
zaman kahraman gelecek? diye yavaş yavaş düşünmeye başladığınızı
hissediyorum.Bekleyin.Elbette arada hakkını korumayı bilen ve başına
gelenlerden dolayı yaka silken toplumlar da seslerini duyurmayı
başarabiliyorlar.Birkaç gün öncesine dönüp baktığımızda Kaddafi örneği bize en
güzel örnek olacaktır.Ne kadar kendi kabul etmese ve Libya halkına yön vermek
için çabaladığını söylese de gerçek bir zülme uğrayan halkın sesi sonunda bir
iç savaşa dönüştü ve Ulusal Geçiş Konseyi askerleri Kaddafi’yi yakalayarak
hayatına son verdiler.
Sonu
Kaddafi’ye benzeyen bir diktatör örneği daha vereceğim.Onu da yakından
tanıdığınızı düşünüyorum.Saddam Hüseyin.Irak Devlet Başkanı olduktan birkaç yıl
sonra İran’ı daha sonrada Kuveyt’i işgal etmiştir.İktidarlık döneminde
Irak-İran Savaşı ve Körfez Savaşı yaşanmıştır.Çok despot bir yönetim benimseyen
Saddam Hüseyin Amerika üzerinde uygulattığı bir çok terör faaliyeti yüzündende
tepki toplamıştır.Tikrit yakınlarında bir sığınakta yakalanarak yargılanmış ve
idam edilmiştir.İdam edilene kadar geçen
sürede tutukluluk sürecini Amerikan askerlerinin gözetiminde geçirmeside büyük
bir ironidir.
Daha da
yakında bizzat Türk tarihinde de otorite
kurma yolunda can almaktan çekinmemiş Osmanlı padişahları biliyoruz.İlk akla
geleni ise Yavuz Sultan Selim Han.İmparatorluğa sahip olabilmek için ilk önce
babası II.Beyazid’i devirmiş,elindeki bu gücü koruyabilmek için ise
kardeşlerini öldürmekten çekinmemiştir.Kayınpederi Giray Han’ın ve
yeniçerilerinde desteğini almanın da büyük yardımını görmüştür.Nitekim
yaptıklarının hakkını vermiş 8 yılda Osmanlı topraklarını 2.5 katına çıkarmış
ve 3 kıtada hakimiyet kurmuştur.
Güç ve onu
elde edemeyen zayıflar arasındaki çatışma yüzyıllardan beri devam ediyor ve
dünyanın sonuna kadar da karşımızda göreceğimizden şüphe etmememiz gereken bir
fotoğraf bu. Her zaman herkes çevresine bir gurup insan toplayabilir ve
onlardan aldığı güçle bir yere kadar da faaliyet gösterebilir.Ama sonunda insan
olmanın verdiği egoizm duygusu,o gözü kör eden hırs, iktidar sahip olma
isteğini doğurduğunda o kör gözler, hak-adalet bir yana insan canının değerini bile farkedemeyecek haldedirler.Bunun
olacağını Mao Zedong görebiliyordu.Ve sadece ilerisini görebilen liderler bir
devre adını yazdırabilecek olanlardır.
Begüm
BÜYÜKSAVAŞ
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumunuzu yazın gönderin, hakaret içermediği takdirde en kısa sürede yayınlayacağız. Anlayışınız için teşekkürler :)