ÇIRPINIŞTAN ÇARPINTIYA
Kendimde biriktirdiğim ve boğazımda düğümlenen 'her şey' di içimdeki kuş...O derecede yakındı ki gırtlağıma, meydana getirdiği çarpıntılar; boğazımda atıyordu kalbim ve sıkıştırıyordu beni deli edercesine. Kaçıp uzaklaşmak istiyordum o anlarda kendimden. Tüm şirazemi altüst ediyor, gözlerimi karartıyordu uslanmaz çarpıntım ve delicesine kaçmak isteyen içimin kuşu. O istedikçe batarlar giriyordu bir elimle sıktığım başıma. Çünkü kendimden kaçamıyordum, senden kaçtığım gibi. Tam başardığımı düşünürken ve yalnızlığımla baş başa kaldım derken, yine hızlanıyordu soluklarım ve kendi nefesimi ensemde hissediyordum. Yakalanmıştım işte yine kendime! Kaçamazdım ki...Her niyetlenişimde teslim olacaktım, biliyordum ama erteliyordum kendimi, kendi ayarladığım saatimle...
Bir yanım da gülüyordu kendime, tek yanağıma yığılırken dudaklarım. Çünkü yine biliyordum ki; bu sefer bir gün çaldığında tekrar kurmayacaktım ertelediğim saatimi, tekrar kaçamayacaktım kendimden ve bu kez ensemde hissettiğim, kendi nefesim olmayacaktı...Sonunda yolunu bulup sana doğru uçacaktı tüm kuşlarım. Gerçekten uçacak mıydı? Kestiremiyordum; fakat benden kaçacaklardı, biliyordum...
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumunuzu yazın gönderin, hakaret içermediği takdirde en kısa sürede yayınlayacağız. Anlayışınız için teşekkürler :)