DÜNYA KADINLAR GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN
Evrenin, bu büyük oyunun, yaratıcısı her şeyi en ince ayrıntısına
kadar düşünüp yaratmış. Kadınlar da ince elenip sık dokunulmuş bir başyapıt. Kimi
inanışlara göre bir ceza , kimileri için ödül. Hatta bazıları için tanrıdır
kadın. Her ne olursa olsun, onlarsız dünya olmayacağını düşünen yaratıcı da insanın
en üst modelini, dünyanın en güzel ve en kutsal varlığını göndermiş yeryüzüne,
Adem'in yanına. Adem'i ilk olarak göndermiş ki dünya Havva'ya layık mı, bir
kontrol etsin diye. Bu yüzden kutsaldır kadın, dünya onların ayaklarının altına
serildiği için. Sadece bunun için değil tabii ki. Bir kadındır sizin bütün
hayatınızı değiştirebilecek. Peki kim mi bu? İlk olarak annelerden başlayalım.
Dünyaya küçücük, savunmasız gelmişken ve hava ciğerlerinizi yakarken, daha burnunuzun
ucunu görmüyorken annenizin kokusu sarar sizi, kalın bir zırh gibi. Kolları
kalkan olur önünüzde, korur sizi. Sevgisi ve öpüşü küçük bedeninizi ısıtır.
Anlarsınız ki dünyadaki koruyucu meleğiniz. İşte bu yüzden vazgeçemezsiniz
onlardan. Belki de bu yüzden bütün eziyetlerimiz onlaradır, kim bilir? Gerçek
şu ki: Onlar olmasa belki de bu yazıyı kimse okumuyordu. Gelelim ikinciye:
hayat arkadaşınıza. Kim size onun sesini duyduğunuzda, kokusunu ciğerlerinize
doldurduğunuzda, teni teninize değdiğinde, hele ki sarılıp öptüğünüzde sizde
uyandırdığı heyecanı, tarifsiz telaşı yaşatabilir? Ben cevap vereyim: Hiç
kimse. Peki sadece bizim hayatımızı mı değiştirebiliyorlar? Evet cevabını verip
de kadınları hafife almayalım lütfen. Dünyayı, tarihin akışını değiştirebilecek
güçleri vardır. Küçük bir örnek: Hürrem Sultan. Kadınlar yüzünden nice
savaşlar, barışlar yapılmış, nice devletler yıkılıp kurulmuş ve dünya bugünkü
halini almış. "Yok artık." deyip şu soruyu ekleyebilirsiniz: Ama yine
de savaş kahramanları, dünya liderleri ya da bilim adamları erkek. Hatta
şairler bile... Neden bu alanlarda yoklar?... Yoklar mı? İnternet önünüzde
değil mi? Açıp bakın bakalım kaç tane kadın kahraman, lider ve bilimkadını var.
Şunu da söylemek isterim: Şairler ise kadınlar olmadan bir hiçtir, hayatına
kadın girmemiş adamın ilham damarları tıkanmıştır çünkü. Eseri yazan değil
belki, ama eseri yazdırtandır kadın. Bir tane de ben eklemek istiyorum. Her nerede
yemek yerseniz yiyin. En usta aşçılardan hem de... Ama anne yemeğinin tadını
hiç unutamayacaksınız. Yani ille de kadın olacak hayatın içinde. Bir deyim vardır
ya kadın eli değmesi diye, mümkünse her yere değecek. Elimize, kıyafetimize,
odamıza, işimize, fikirlerimize, hayatımıza değecek. Biz de o ellerin her zaman
değerini bilip, hak ettikleri ilgiyi göstereceğiz. Bir gün değil her gün olmalı.
Biz, o elleri, diz çöküp öpeceğiz. Zarar
vermeyeceğiz. Uzun lafın kısası iyi ki varsınız. Dünya, sizin fırçanız değmeden
güzel olamazdı. Dünya kadınlar gününüz kutlu olsun.
1 yorum:
Kadınlar günü kutlanan tüm bayanlar gibi (bak en basitinden kadın yazmak bile erkek yazmak kadar basit değil çünkü anlam veremesem dahi kız-kadın ayrımı vardır toplumumuzda) bu yazıya bir teşekkür ve nacizane bir ekleme yapmak istedim. Biz biraz üşengecizdir interneti açıp bakmaya üşenenler olursa savaş sahnesine çıkan kadın için nene hatun ya da jeanne d'arc, siyaset sahnesindekiler için benazir butto, margaret thetcher, indira gandhi, bilim alanında marie curie, rosalind franklin örnek verilebilir ki bu kadınlar dönemlerinde varlıklarını ispat edebilmek adına erkeklerle de mücadele etmek durumunda kalmışlardır.(özellikle bilmeyenler rosalind franklin'i bir okusun derim) Yine de yılda 1 gün dahi olsa erkeklerin varlığımızın farkında olduğunu görmek güzel. Emeğine sağlık arkadaşım, teşekkürler. :)
Yorum Gönder
Yorumunuzu yazın gönderin, hakaret içermediği takdirde en kısa sürede yayınlayacağız. Anlayışınız için teşekkürler :)