8 Mart 2014 Cumartesi

DÜNYA KADINLAR GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN



Evrenin, bu büyük oyunun, yaratıcısı her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünüp yaratmış. Kadınlar da ince elenip sık dokunulmuş bir başyapıt. Kimi inanışlara göre bir ceza , kimileri için ödül. Hatta bazıları için tanrıdır kadın. Her ne olursa olsun, onlarsız dünya olmayacağını düşünen yaratıcı da insanın en üst modelini, dünyanın en güzel ve en kutsal varlığını göndermiş yeryüzüne, Adem'in yanına. Adem'i ilk olarak göndermiş ki dünya Havva'ya layık mı, bir kontrol etsin diye. Bu yüzden kutsaldır kadın, dünya onların ayaklarının altına serildiği için. Sadece bunun için değil tabii ki. Bir kadındır sizin bütün hayatınızı değiştirebilecek. Peki kim mi bu? İlk olarak annelerden başlayalım. Dünyaya küçücük, savunmasız gelmişken ve hava ciğerlerinizi yakarken, daha burnunuzun ucunu görmüyorken annenizin kokusu sarar sizi, kalın bir zırh gibi. Kolları kalkan olur önünüzde, korur sizi. Sevgisi ve öpüşü küçük bedeninizi ısıtır. Anlarsınız ki dünyadaki koruyucu meleğiniz. İşte bu yüzden vazgeçemezsiniz onlardan. Belki de bu yüzden bütün eziyetlerimiz onlaradır, kim bilir? Gerçek şu ki: Onlar olmasa belki de bu yazıyı kimse okumuyordu. Gelelim ikinciye: hayat arkadaşınıza. Kim size onun sesini duyduğunuzda, kokusunu ciğerlerinize doldurduğunuzda, teni teninize değdiğinde, hele ki sarılıp öptüğünüzde sizde uyandırdığı heyecanı, tarifsiz telaşı yaşatabilir? Ben cevap vereyim: Hiç kimse. Peki sadece bizim hayatımızı mı değiştirebiliyorlar? Evet cevabını verip de kadınları hafife almayalım lütfen. Dünyayı, tarihin akışını değiştirebilecek güçleri vardır. Küçük bir örnek: Hürrem Sultan. Kadınlar yüzünden nice savaşlar, barışlar yapılmış, nice devletler yıkılıp kurulmuş ve dünya bugünkü halini almış. "Yok artık." deyip şu soruyu ekleyebilirsiniz: Ama yine de savaş kahramanları, dünya liderleri ya da bilim adamları erkek. Hatta şairler bile... Neden bu alanlarda yoklar?... Yoklar mı? İnternet önünüzde değil mi? Açıp bakın bakalım kaç tane kadın kahraman, lider ve bilimkadını var. Şunu da söylemek isterim: Şairler ise kadınlar olmadan bir hiçtir, hayatına kadın girmemiş adamın ilham damarları tıkanmıştır çünkü. Eseri yazan değil belki, ama eseri yazdırtandır kadın. Bir tane de ben eklemek istiyorum. Her nerede yemek yerseniz yiyin. En usta aşçılardan hem de... Ama anne yemeğinin tadını hiç unutamayacaksınız. Yani ille de kadın olacak hayatın içinde. Bir deyim vardır ya kadın eli değmesi diye, mümkünse her yere değecek. Elimize, kıyafetimize, odamıza, işimize, fikirlerimize, hayatımıza değecek. Biz de o ellerin her zaman değerini bilip, hak ettikleri ilgiyi göstereceğiz. Bir gün değil her gün olmalı. Biz, o elleri,  diz çöküp öpeceğiz. Zarar vermeyeceğiz. Uzun lafın kısası iyi ki varsınız. Dünya, sizin fırçanız değmeden güzel olamazdı. Dünya kadınlar gününüz kutlu olsun. 

1 yorum:

Kadınlar günü kutlanan tüm bayanlar gibi (bak en basitinden kadın yazmak bile erkek yazmak kadar basit değil çünkü anlam veremesem dahi kız-kadın ayrımı vardır toplumumuzda) bu yazıya bir teşekkür ve nacizane bir ekleme yapmak istedim. Biz biraz üşengecizdir interneti açıp bakmaya üşenenler olursa savaş sahnesine çıkan kadın için nene hatun ya da jeanne d'arc, siyaset sahnesindekiler için benazir butto, margaret thetcher, indira gandhi, bilim alanında marie curie, rosalind franklin örnek verilebilir ki bu kadınlar dönemlerinde varlıklarını ispat edebilmek adına erkeklerle de mücadele etmek durumunda kalmışlardır.(özellikle bilmeyenler rosalind franklin'i bir okusun derim) Yine de yılda 1 gün dahi olsa erkeklerin varlığımızın farkında olduğunu görmek güzel. Emeğine sağlık arkadaşım, teşekkürler. :)

Yorum Gönder

Yorumunuzu yazın gönderin, hakaret içermediği takdirde en kısa sürede yayınlayacağız. Anlayışınız için teşekkürler :)