28 Mart 2014 Cuma

GÖKYÜZÜ PUSLU BUGÜN

Uzun mutluluktu benimkisi, sonunda eşiğin birinde kalacağımı biliyordum.
Dokunuşlarımın acıtacağını tahmin etmiyordum. Sözlerim acıtır genellikle bana kötü davrananları. Daha önce yumruğumu hiç kullanmamıştım böylesine basit bir olayda. Kanın nasıl aktığını bilmezdim. Fışkırışı daha da heyecanlandırmıştı beni. Öfkem neleri gösteriyordu bana. İçimden kopan ateş taneleri çarpıyordu parmaklarımla. Haksızlıktı ilk fiskeyi attıran. Çarpışmanın verdiği zevk güçlendirdi omzumdaki kasları. Ciğerlerim kapanmıştı oksijene. Yalnızca nefret vardı her hücresini dolduran.
Çığlıklar… koridor duvarlarından sekip karışıyordu ten sürtüşmelerine. Parmaklarımdaki metalin sıcaklığı yorulduğumu anlatıyordu. Vücudumun yavaş yavaş soğuduğunu… Işıldayan metal donmuştu. Damlaların oluşturduğu göletler çevremde… Gözlerim her yerde kırmızıyı görüyordu.
Durdum.
         Geliyordu. Hasretti.
Yokluğunun ayaklanmasıydı zihnimde. Bitiyordum.
Doğuşum devrimlerde

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumunuzu yazın gönderin, hakaret içermediği takdirde en kısa sürede yayınlayacağız. Anlayışınız için teşekkürler :)