13 Mart 2014 Perşembe

Mektup - BİR OYUN İKİ CEVAP

3.KISIM (FİNAL) - KAPI

  

Sen kimsin? Kim oluyorsun? Bu oyun artık benim canımı sıkmaya başladı ama. Sözünde durmadın, bana ne ismini verdin ne de kendini anlattın. Beni kandırmaya hakkın yok. Senin hayatına renk gelecek diye bana böyle bir şey yapmaya hakkın yok. Hayır, yok. Buna hakkın yok. 

  Hem beni bu kadar tahmin edilebilir kılan ne? Evet, mektubunu okurken başlangıçta sana kesinlikle cevap vermemeyi düşündüm. Evet, bu oyuna tahammül etmeyeceğim daha fazla. Ama dayanamadım. Senin o bilmişliğine katlanamadım. Sadece seni yanıltmak için yazıyorum. Sırf “En son yazdığın mektubu bana gönderemeyeceksin.” dediğin için yazdım. Ve emin ol bu mektubu alacağım, kapıyı açtığımda sen olmayacaksın karşımda. “Kendini tutamayarak bana cevap yazacaksın ama kapıyı açtığında karşında beni yani Elis’ini göreceksin. Ve sana diyeceğim ki….” 
   Hayır, hayır bu olmayacak. Sana önceki mektupta bir şey demiştim “ İmkansızı çıkarttığında geri kalan şey gerçeklerdir.” Böyle bir şey olmayacak. Bu imkansız. Evet, hah, ne kadar aptalım. Bu koca bir İMKANSIZ. Ve kapıyı açtığımda ben seni görmeyeceğim. Benimle oynamayı kes artık. 
  “Yazdığın mektubu bitirirken zil çalacak ve bana kapıyı açacaksın.” Çok küstahsın! 
   
  
   Zil çaldı! Elis, bunu yapmış olamazsın değil mi? Hayır, sadece bir tesadüf. Sadece iyi bir zamanlama. Sen bu kadar büyük bir oyun oynamış olamazsın? Yoksa, bunu da mı yaptın bana? Ahhh.. 2. kere basacağını da söylemiştin. Çünkü zili duyduğum halde inanmadığım için bakmayacakmışım..
  Allah’ım delireceğim..
  Elis bu son sahne. 
  Eğer kapıdaki sen değilsen “Bu oyun biter…”

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumunuzu yazın gönderin, hakaret içermediği takdirde en kısa sürede yayınlayacağız. Anlayışınız için teşekkürler :)