6 Mart 2014 Perşembe

Mektup - BİR OYUN İKİ CEVAP

  2. KISIM - ŞÜPHE


  Bir hafta ha? Bir hafta içinde cevap verdin. Önceki mektupta senin için kullandığım ifadelere bir yenisini ekliyorum: İnanılmazsın…
  Şu yaptığım işe bak. Tanımadığım biriyle konuşuyorum.Ve sanırım ben de biraz inanılmaz sayılabilirim.
  Adını yine yazmamışsın, üstüne bir de koşul koymuşsun. Elis’den bahsedeceğim öyle mi? Pekala. Sana anlatacağım onu.
  Seninle açık konuşacağım. Gerçi ismini söyleseydin daha güzel olabilirdi. Ama biliyorum bu bir oyun.. Elis’e gelecek olursak. Elis hayatında tanıyabileceğin en harika insanlardan biri. Hayır, aşık olduğum için demiyorum. Onu önceki mektupta bahsettiğim bankta ilk gördüğüm zaman hemen aşık olmamıştım. Tanıdıkça ona hem hayran oldum, hem de aşık oldum. Sana yüzünden değil karakterinden bahsedeceğim. Çünkü bana onu hatırlattın bir anda. Yazın ona benzemiyor, yazdıkların ise hiç benzemiyor. Ama kullandığın bir cümle… Sanki onun ağzından duydum tekrar. “Hadi başlasana oyuna” Bu onun çok kullandığı bir cümleydi. Gerçekten ondan duymuş gibi oldum.
  Elis senin hayatını anlamlı kılardı. Sana yaşama sevincini verirdi. O yanında olunca gülümsememen imkansızdır. O sana baktığında, o mavi gözlerinin altındaki, güzel şeyleri hissedersin. Aynı zamanda da hayat gibiydi. Onu üzgün görürsen bil ki gerçekten kötü bir şey olmuştur. Ufak tefek şeyleri kafasına takmayacak kadar zekidir de aynı zamanda. Çünkü hayatının değerini bilirdi.. 
  Kendinden bahsetmemişsin hiç. O şişedeki mektup gibi, kısacık yazmışsın tekrar. Ama bir şey var mektuplarında. Bir tür sihir gibi gizemli bir şey..
  Sana bir şeyden bahsedeyim. Hayatın düzeninden sıkıldığın için böyle bir işe kalkıştığını tahmin edebiliyorum. Sen nelerden hoşlanırsın bilmiyorum ama ben gündelik hayatıma devam ediyorum. İşe gidip gelirim ve akşamları oturup kitap okurum, sevdiğim dizileri izlerim. Sherlock Holmes’u bilmelisin. Onun bir sözü vardır: “İmkansızı çıkardığında elinde kalan şey gerçeklerdir.” Sana daha fazla açıklama yapmayacağım.
  Şimdi sıra sende. Artık kendinden bahsedersen iyi olur. Çünkü bu oyun böyle tek taraflı sürmez..
  Ha bu arada, Elis’le ilgili bir şey daha yazayım.Ondan bahsederken hep geçmiş zaman kullandım. Çünkü bunların hepsi geride kaldı. 5 ay önce yurt dışına gitti. Halbuki 3 ay kalıp dönecekti. Ve gittiğinden beri bir kere dahi hiç bir yolla bana haber yollamadı. Bilmiyorum nedenini. Ama bir şey biliyorum. Elis gerçekten çok akıllıdır ve her şeyin çözümüne başarıyla ulaşır. Sana anlatmama gerek yok; emin ol, birçok kere geri dönüşü yok denilen şeylerden başarıyla döndü. Geri gelecek ve bana mutlaka aklımın yatacağı bir şeyler diyecek. 
   Son söz bu mektup için: Elis kadar, belki senin kadar zeki değilim ama benim de iyi olduğum şeyler vardır. O da dikkatim..

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumunuzu yazın gönderin, hakaret içermediği takdirde en kısa sürede yayınlayacağız. Anlayışınız için teşekkürler :)