26 Mayıs 2014 Pazartesi

DOLUNAY

Dolunay…İşte yine orda ve o yine farkında,biliyorum.Otobüsün camından dolunayı izlerken sevdiğini,ailesini,geleceğini,dostlarını,hayallerini,planlarını düşünüyor.Bunu da biliyorum.Dolunayı bilmezdim ama daha önceleri,ilgimi çekmezdi pek. Bana o göstermişti ilk.Onun kadar olmasa da etkilenmiştim.Simsiyah bir gece,kapkaranlık bir gökyüzü ve etrafını aydınlatan bir ay.Tıpkı onun gibi,onun kalbi gibi.O da öyle dolunay gibi;sahte ve kalbi çamurlaşmış insanlarla dolu bu hayatta eğriyi doğruyu gösteren yeri gelince dost yeri gelince düşman olabilen apayrı bir insan.Onun şansına sanırım uzun zaman sonra görüşeceğimiz gecede dolunay olması.Ya da belki bizim şansımıza.Çok şey değişti görüşmeyeli.Bir bizi değiştiremedi geçen zaman.Belki de bunun şerefine.Belki de tamamıyla tesadüf?Hayat da böyle değil midir zaten?Ne dersin ustam?
Oturduk,konuştuk,dertleştik.Sohbetler birbirini kovaladı.Sürekli kestik birbirimizin sözlerini. Çok şey vardı anlatacak ve o da ben de sabırsızdık.Bir an önce atmalıydık kafamızdaki bu zehirleri. Sürekli kestik birbirimizin sözlerini.Buna rağmen eksiksiz anladık birbirimizi.Oturduk bir yerde çay içtik.Her gün herhangi birileriyle oturduğum yerde.Bir şey farklıydı.Daha huzurluydu orası sanki. Kuşlar cıvıldıyordu.Duymamıştım,fark etmemiştim daha önce.Bir ardıç kuşu muydu yoksa o?Bir şeyler farklıydı.Daha huzurluydu,daha delikanlı,daha dost,daha sırdaştı orası sanki.Daha düşünceliydi mesela en düşüncelisinden bile.
                Kısa sürdü.Pek bir şey anlayamadan bitti.Bir dolmuşa bindi Güvenpark’tan ve gitti.Güzel olan her şey gibi kısa sürdü.Güzel olan her şey kısa sürmez aslında.Bir istisna vardır.Bir şey vardır güzel olup da ölümsüz olan.Kardeşliğimiz…İyi ki varsın la…
                                                                      Can dostuma

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumunuzu yazın gönderin, hakaret içermediği takdirde en kısa sürede yayınlayacağız. Anlayışınız için teşekkürler :)