19 Mayıs 2014 Pazartesi

SON DEFA

    Birazdan gidecekti yine.Mesaisine geç kalmamalıydı.Eşi atıştırmalık bir şeyler hazırlıyordu o oğlunu severken.”Haydi hanım,geç kalıyorum.” dedi.Eşi hızlı adımlarla geldi,suyunu ve hazırladığı ekmek arasını koydu çantasına.Oğlunun başını okşadı,öptü eşini her zaman ki gibi.Bilemedi son öpüşü olduğunu,bilemedi oğlunu son sevişi olduğunu.Baretindeki ışıkla oğlunun alnındaki ışığı yakıyordu.Tek isteği onun okumasıydı.Okuyup büyük adam olacak,ona bakacaktı.Emeklerinin karşılığını o zaman alacaktı.İşi zordu,çok zor.Ama ailesi için katlanıyordu,mecburdu.
                Yine başlamıştı mesaisi.Yine gidiyordu o karanlığa.Küçükken karanlıktan çok korkardı halbuki. Şimdi ne korkusu vardı ne de utanç.Nazım Hikmet’in dediği gibi yüz karası değildi yaptığı,kömür karasıydı.Böyle kazanıyordu ekmek parasını.Böyle götürüyordu evine iki ekmek,bir yoğurt.Böyle alıyordu oğlunun defterini,kalemini.
                Bu defa dönememişti ama.O iki ekmek,bir yoğurt gelmemişti bu defa.Eşi yollarını bekliyordu yine.Ama bu defa gözünde yaşlarla.Eşinden haber alamıyordu.Yaşıyor muydu?Vefat mı etmişti?Oğlu “Anne babam nerde?” diye sordukça ona bir şey diyemiyordu.”Gelecek oğlum şimdi baban,gelecek…”
Ama gelemedi.Bir kez daha sevemedi oğlunu,okşayamadı o güzelim başını.
                Tüm Türkiye onları konuşuyordu sosyal medyada…Kimi siyaset yapıyordu onların üzerinden,kimi bunun cinayet olduğunu söylüyordu…Kimi de unutmayacağız,unutturmayacağız mesajı veriyordu paylaşımlarıyla.Acı gününde bile birbirine girmeyi başarıyordu Türk halkı.Herkes unutmayacaklarını söylüyordu.Evet unutmadılar.3 gün sonra paylaşımları:
ATLETICO ŞAMPİYON…





0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumunuzu yazın gönderin, hakaret içermediği takdirde en kısa sürede yayınlayacağız. Anlayışınız için teşekkürler :)